Pazartesi, Şubat 27, 2006

Boncuuukkkk

mardi gras geldi, yasandi ve gitti... ben kendi adima hayatimin en guzel mardi grasini gecirdim (tamam sadece ikinci mardi grasim ama olsun:).

en onemli nokta agustos ayinda tasindigim evimin mardi gras konvoylarinin rotasi uzerinde olusuydu. bu sebeple cumartesiden saliya hergun birileri geldi gitti, birlikte ictik, boncuk topladik ve eglendik (seneye gelicek olan varsa beklerim).



macera aslinda iki hafta onceden baslamis olmasina ragmen, ilk hafta cok fazla konvoy gecmediginden pek hareketli gecmedi (duygu ile birlikte labdan eve donerken 30 blok kadar yurumemiz disinda - ha bide duygu'nin amerikalilarin suratina bakarak kufretmesi disinda:). sonra cumartesi geldi, ki kendisi en buyuk konvoylardan biri olan Endymion'u agirliyordu. bu sebeple bi parti verelim bari havalarina girdim hemen. insanlar davet edildi, cipsler, ickiler, kolalar alindi. beklemeye basladik cumartesi oglen civari. ama tabi sagolsun hava tahmincisi amcalar cumartesi icin gok gurultulu sagnak yagis bekleniyor dedigi icin, ne cok insan geldi ne de biz endymion gorduk cunku endymion'u pazara ertelediler hava sartlari dolayisi ile. bense evde duzenledigim ilk partiye sadece 5 kisinin gelmesi sebebi ile Tucks konvoyunu izlemeye koyuldum.



efenim, konvoy bi ara yaklasik 20 dakika kadar durdu. bende basladim dert yanmaya "ya kimse beni sevmiyo, niye kimse gelmiyo" diye. sonra sonya ve kocasi ve bebesi geldi. ben oleey nidalari ile onlarla ilgilenirken, bizim orijinal misafirlerden 3 kiz kayboldu. allaam nooldu meksikalilar mi carpti (benim alt kat komsum meksikali, o da bayram diye meksikali arkadaslarini cagirmis) derken bizim kizlari komyonlardan birinde gorduk. "ohaaaa" "nasi yaaa" (tabii ingilizcede ohaa yada nasi yaa gibi sasirmislik ifade eden sesli unlemler yok, onun yerine "oh my god" "WTF" tarzi seyler kullandik - gerci ben myke'a "off yaa" ogrettim cok komik oluyo her kullanisinda). neyse, biz tabi hemen komyondaki adamlara "ya bizi de alin", "bizim neyimiz eksik" demeye basladik, onlarda aralarinda gecen kisa bi tartisma sonrasi bizi kamyona almayi kabul ettiler. iste boylece sevgili okuyucu, ben insanlarin kirasi icin 13.000$ verdikleri kamyonlardan birine bedavaya binme serefine eristim. bizim evden rotanin sonunda kadar - yaklasik 1.5 saat - insanlara boncuk attik, oyuncak attik, yalvarttik, yakarttik, bagirttirdik. insanlarin bir boncuk icin bana yalvarmasi, super ego tatmini yapti bende. ha parti ve sonya mi? valla butun kapilari acik birakip, yanima cuzdanimi neyimi almadan atladim ben kamyona. sonya'ya da " ben gidiom, sizde giderseniz cekin kapiyi gidin" dedim. 3. katta olusumun verdigi bi rahatlikti bu, zaten partiyede kimse gelmedi - benim labdaki kolem matt disinda, kendisi eve gelmis kimseyi bulamamis, masaya cips ve salsa birakip gitmis, cok guldum.

pazar gunu ise bambaskaydi. oglen 12den aksam 1130'a kadar konvoy izledik. cok kalabalikti, cok yorulduk. alt komsum balkonuna ses sistemi kurdu. bangir bangir muzik calip herkesi rahatsiz etti. eve uc kere polis geldi sonunda herseyi iceri aldirdilar. pazartesi ve salida yine ayni sekilde yogun gecti. hatta sali gunu artik ben dayanamayarak 6 gibi eve gondum. uyudum bi 15 saat kadar.

bir mardi grasida geride biraktiktan sonra is hayatimiza geri donduk yorgun ve bezmis olarak. ama degdi hemde cok degdi. darisi digerlerinin basina...

NOT: fotolar hafta sonunda insallah. myke'in son gecesi die bu aksam yine disardayim ben...


hmm...

Hiç yorum yok: